SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 817 >>

DEVAM: 98- Zayıf Kimselerin Müzdelife Ye Erken Gönderilmesi, Müzdelifede Durup Dua Etmeleri Ve Ay Batınca Mina'ya Erken Gönderilmeleri

 

1596/1597 - حدثنا محمد بن كثير: أخبرنا سفيان: حدثنا عبد الرحمن، وهو ابن القاسم، عن القاسم، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 استأذنت سودة النبي صلى الله عليه وسلم ليلة جمع، وكانت ثقيلة ثبطة، فإذن لها.

 

[-1680-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Sevde, Müzdelife'de, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den izin istedi o da ona izin verdi."

 

Ravî, onun ağır canlı bir hanım olduğunu söylemiştir.

 

Tekrar : 1681

 

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا أفلح بن حميد، عن القاسم بن محمد، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 نزلنا المزدلفة، فاستأذنت النبي صلى الله عليه وسلم سودة، أن تدفع قبل حطمة الناس، وكانت امرأة بطيئة، فأذن لها، فدفعت قبل حطمة الناس، وأقمنا حتى أصبحنا نحن، ثم دفعنا بدفعه، فلأن أكون استأذنت رسول الله صلى الله عليه وسلم كما استأذنت سودة، أحب إلي من مفروح به.

 

[-1681-] Aişe (r.anha) şöyle anlatır: "Sevde, insanlar kalabalık oluşturmadan önce gitme hususunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den izin istedi. -O ağır canlı bir kimse idi. - Resulullah da ona izin verdi, o da kalabalık olmadan gitti. Biz ise sabaha kadar kaldık. Sonra Hz. Nebi'in emri ile yola koyulduk Yemin olsun ki, Sevde gibi ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan izin istemiş olsaydım beni en çok sevindiren şey (o gün) bu olurdu."

 

 

AÇIKLAMA:     O gün ayın batması gecenin son üçte birlik kısmında olmaktadır.

 

el-Muğni’nin müellifi, "Zayıf kimseleri Müzdelife'den Mina'ya geceden göndermenin caizliği konusunda farklı bir görüş bilmiyorum" demişti?.

 

İbnu'l-Münzir,  "Böyle kimselere Resulullah (önden gitmeleri konusunda) ruhsat vermiştir" sözünü, zayıf olmayan kimselerin geceyi Müzdelife'de geçirme­lerinin caiz olduğuna delil olarak kullanmıştır. Çünkü ruhsat verilenlerle verilme­yenlerin hükmü aynı olmaz. O şöyle demiştir: "Eğer izin verilmeyenler ile veri­lenlerin aynı hükümde olduğunu İddia edenlerin, diğer İnsanların Mina'da gece­lemesine de cevaz vermeleri gerekir. Çünkü Hz. Nebi hacılara su götürme hizmetini görenlere ruhsat vermiştir. Diğer yandan çobanların gecelemesine de cevaz vermemeleri gerekir. Eğer, "Ruhsatların sınırlarını aşmayın" derlerse o halde bu kuralı burada da uygulasınlar. Hz. Nebi'in izin verdikleri dışında, hiçbir kimseye, Müzdelife'den erken ayrılma konusunda izin verilemez."

 

Selef alimleri bu konuda ihtilaf etmiştir.

 

Alkame, Nehaî ve Şa'bî'ye göre Müzdelife'de gecelemeyen kimsenin haccı geçersizdir. Ata, Zührî, Katade, Şafiî, Kûfeli alimler ve İshak, "Bu kimsenin bir küçük baş kurban kesmesi gerekir, Müzdelife'de geceleyen kimsenin, gece yarısından önce gitmesi caiz değildir" demişlerdir.

 

Malik İse, "Eğer Müzdelife'ye uğrayıp orada durmadan giderse bir küçük baş kurban kesmesi gerekir. Eğer orada bir müddet durup konaklar ise ne zaman giderse gitsin kurban cezası yoktur" demiştir.

 

İbn Ömer hadisine göre, güneş doğmadan önce Akabe cemresine taş atmak caizdir. "Sabah namazı vakti gelenler, gelince Akabe cemresine taş atarlardı" sözü bunu göstermektedir. Bu konudaki üçüncü hadiste, Esma binti Ebi Bekir'in yaptıklarından bahsederken açıklama yapılacaktır.

 

Hanefiler, güneş doğmadan önce Akabe cemresinin taşlanması hususunda, "Akabe cemresi ancak güneş doğduktan sonra taşlanır. Eğer güneş doğmadan önce veya fecir doğduktan sonra taşlanır ise bu caiz olur. Eğer fecirden önce taşlar ise iade etmesi gerekir" demiştir. Ahmed, İshak ve alimler çoğunluğu da bu görüştedir.

 

İbnü'l-Münzir şöyle demiştir: "Sünnet olan, ancak güneş doğduktan sona taşlamaktır. Nitekim Hz. Nebi böyle yapmıştır. Fecir doğmadan önce taşlamak caiz değildir. Çünkü bunu yapan sünnete aykırı davranmıştır. Fecir doğarken taşlayan kimsenin tek­rar taşlaması gerekmez. Çünkü ben, bunun, geçerli olmadığını söyleyen hiç bir kimse bilmiyorum."

 

Sevde (r.anha). kilolu olduğu için ağır hareket eden bir hanımdı. Bunun için kalabalık artmadan ve yolda izdiham olmadan gitmesine izin verilmişti.